Hoşgeldiniz  

MARADONA

admin | 19 Ekim 2021 | Köşe Yazıları


admin
bolvadinkenthaber@hotmail.com

Her şey 30 Ekim 1960’ta başlamıştı ve Galeano da, o günü şöyle yazmıştı:

“Dona Tota, gün doğarken Lanus Mahallesi’nde bir hastaneye geldi. Karnında bir bebek taşıyordu. Eşikte yere atılmış bir yıldız buldu, toka biçimindeydi.

Yıldız bir yandan parıldıyordu, diğer yanındansa en ufak bir ışık huzmesi bile sızmıyordu. Bu yere düşen bütün yıldızlara olur, yerde yuvarlanırlar: Bir tarafları gümüştür, hep birlikte dünya gecelerini aydınlatırlar; diğer taraflarıysa tenekeden başka bir şey değildir.

Avucunda sıktığı o gümüşten ve tenekeden yıldız doğumda Dona Tota’ya eşlik etti.

Yeni doğana Diego Armando Maradona adı verildi.”

Sonrasında Buenos Aires’in berbat bir gecekondu mahallesinde yerin altından küçük bir çocuğun yardım çığlığı yükselir. Karanlıkta yolunu kaybedip açık bırakılmış kanalizasyon çukuruna düşen çocuğu kurtarmak amcasına düşüyor: “Diego, Diego, kafanı bokun üstünde tut oğlum!”

Diego Armando Maradona o akşam amcasının bu kıymetli öğüdünü tutup hayatta kaldı. Ancak on çocuklu evlerinde “Kafayı bokun üstünde tutmak” zordu ve Diego bunu yapabilmek için hep futbol topuna (Aslında portakal, tenis topu vs. onun için fark etmezdi) sarıldı.

9 yaşında ilk kez seçmelere katılmak istediğinde antrenör onun çocuk değil cüce olduğundan şüphelenmişti. Yeteneği bu dünyadan değil gibiydi. Oysa idolleri Brezilyalı Rivelino ve Kuzey İrlandalı George Best gayet de buralıydı.

Varoşta gözlerini dünyaya açan çocuğun kurtuluşu futboldu. Tıpkı milyonlar için olduğu gibi. İlk Argentinos Juniors idmanına çıktığında, altyapı hocasını büyülemişti ufaklık. Boyu minicikti de oyunu çok büyüktü.

İlk lig maçına çıktığında henüz 16’sında bile değildi solak bücür. O kadar iyiydi ki millî takım formasıyla tanışmak için sadece dört ay beklemişti.

“Zidane’nın topla yaptığını Maradona portakalla yapar” demişti Onun için Gary Lineker!

Kariyerinde formasını giydiği, çok da ahım şahım olmayan takımları tek başına sırtladı, tek başına takımdı çoğu zaman. Arjantin o olmasa 1986 Dünya Kupasını kazanamazdı, Napoli tarihinin ilk ve ikinci şampiyonluğunu onunla yaşadı.

975 Kez Görüntülendi.
Etiketler:
Yorumunuz
Konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?
@2023 Bolvadin Kent Haber & Yedikapı Ajans Tüm Hakları Saklıdır.
Reklamı Gizle
Reklamı Gizle